SANATÇI GÖZÜNDEN BİR İSTANBUL

Fotoğrafçılık alanında ilgisi, becerisi ve çalışmalarının yanı sıra , sanatçı gözü ile İstanbul’a sevgi kadrajından bakan , fotoğraf sanatçısı  Zübeyir Süğlün kardeşimle fotoğraf ve istanbul üzerine konuştuk.

 

Fahri Sarrafoğlu:Merhaba değerli dinleyicilerimiz. İstanbul’un sırlarından hepinize selam ve sevgiler.Değerli dinlecilerimiz İstanbul’da geziyoruz. Parklarda, bahçelerde ya da önemli böyle mesire yerlerini .Buralarda  fotoğraflar çekiliyor.Tarih yerlerde, Sultanahmet’te. Özellikle düğün fotoğrafları.Bugün İstanbul ve fotoğraflar, fotoğraflar ve İstanbul konusuna değinelim diyoruz.Genç bir fotoğrafçı kardeşimiz var. Zübeyir Süğlün. Yıllardır bu işle uğraşıyor ve yıllardır fotoğraf sanatını adeta böyle işleştirmiş, kendisini vermiş, vakfetmiş diyebilirim.Ama nasıl? ‘’İstanbul’u sömürmeden.’’İşte bu cümlesi güzel  Zübeyir Süğlün’le bugün buluştuk ve sizlerle Zübeyir Süğlün kardeşimle İstanbul’u konuşacağız. Çocukluğundan beri İstanbul’u yaşıyor da ‘’İstanbul’u fotoğraflarla yaşatmaya’’ çalışıyor.Ama objektifin ardından değil, bu sefer ‘’objektifin önünden İstanbul’’dedik.Evet, sevgili Zübeyir’ciğim, hoş geldin diyoruz sana.

FOTOĞRAFÇILIK MERAKI VE ÜZERİNE İSTANBUL SEVGİSİ

 Zübeyir Süğlün:Hoş bulduk abi, merhabalar.

 Fahri Sarrafoğlu:Merhabalar. Zübeyir’ciğim, bize kısaca kendini tanıtır mısın? Neden fotoğrafçılık diye önce bir başlayalım, sonra İstanbul’a gireriz.

 Zübeyir Süğlün:Tabii. Öncelikle teşekkür etmek istiyorum sizlere ve değerli ekibinize bu röportaj için .Benim maceram  biraz farklı oldu.Aslında Almanca tercümanlık Okurrken kendimi fotoğrafçılık yapıyor olarak buldum diyebilirim.

Fahri Sarrafoğlu: Evet Fotoğrafçılığı seviyorsun tamam  İstanbul aşkı nereden? Yani neden İstanbul? 

 Zübeyir Süğlün:Evet, biraz da şöyle oldu aslında. Mersin’de öğrenciydim .o dönemlerde Orada okurken tabii ki içimde sığmayan bir şey var demek ki.Zamanında orada tanıştığımız bir abimizle dedik ki ‘’İstanbul’a gelebilirsen biz de sahip çıkarız.’’İyi dedim ben de gelmek istiyorum zaten bana da sebep lazım.O esnada tekrar sınava girdim ve atladım geldim İstanbul’a. Tabii ki oradaki niyetimiz Almanca olmaktan ziyade fotoğrafçı olmaktı.Eski Türk filmlerinde olur ya böyle sanatçı olmak için, şarkıcı olmak için İstanbul’a gelirler.Bizim de biraz öyle oldu sanırım. O esnada ben de atladım geldim gelir gelmezde zaten.Burada fotoğrafla başlamış olduk. O esnada makineyi elimizden bırakmadık tabii bu süreç boyunca.

 Fahri Sarrafoğlu:Ne güzel.

 Zübeyir Süğlün:İstanbul’a gelince tabii ki şöyle bir farklılık var.Normalde ben başka şehirlerde orada otururken vesaire Türkiye’nin birçok yerini gezmiştim çünkü arayış eğitiyor ,şehir eğitiyor, bir yerden sonra bitiyor ama , tarihi bitiyor yeni bir şey göremiyorsun vesaire.

 

EĞİTEN  VE BİTMEYEN BİR ŞEHİR DÜŞÜNÜN: İSTANBUL 

 

Fahri Sarrafoğlu:İstanbul’Da geldiğinizde bitti yani?

Zübeyir Süğlün:  öyle olmadı, iyi ki de olmadı ,İstanbul’un kendisi bitmiyor , geldiğimden beri geziyorum İstanbul’un her iki yakada da gitmediğimiz yer kalmadı.Her seferinde yeni yeni bir şeyler öğreniyorum. Şehir herkes gibi olamaya ,heryer gibi kendisinin gezilmesine izin vermiyor. Şimdi tabii ki öğrencilerimizle beraber geziyoruz artık. Aynı şeyler onlardan duyuyoruz. ‘’Burası da varmış ‘’ ‘’O kadar İstanbul’u yaşıyoruz ki gelmedik demiyoruz’’gibi.

 Fahri  Sarrafoğlu:Çok güzel.Sevgili Zübeyir’ciğim şöyle bir cümlen var. Çok hoşuma gitti. Onu hatırlatacağım. Biraz açmanı istiyorum az önce senin de dediğin gibi ‘’bu şehir İstanbul sıradan olmana müsaade etmiyor’’  ve ikinci harika cümle‘’şu ölümsüzlüğü ölmeden tatmanın mümkün olduğu yer burası’’ Biraz açar mıyız? İstanbul’a bu kadar mı aşığız ? Sevgili Zübeyir Süğlün.

 Zübeyir Süğlün:Çok güzel sorular hocam. Teşekkür ederiz.Bence öyle çünkü İstanbul o kadar çok kültürü bir arada barındırıyor ki ve bunun sonucu olarak hala demek ki bu samimiyeti taşıyor. bunu nasıl söyleyelim?Hala çok eski zamanlardan kalmış kültürün izleri var. Devam ediyor ve yaşıyor, Hani anlatırlar ya eskiden işte komşumuzla böyleymişiz. İşte Ermeni komşuyla Rum komşuyla yaşananlar.Evet. Ben onların izlerinin hala devam ettiğini düşünüyorum. Bu bir kültür. Silinmez. Başka yerde de bununla karşılaşamadım. Galiba onun tadına alıyoruz.Bununla ilgili olduğunu düşünüyorum.

 

SANATÇIYYA SORDUK KÖŞEMİZDE  MUTLAKA GÖRÜN DEDİĞİMİZ YER VAR MI?

 

Fahri Sarrafoğlu:Çok güzel.Ne kadar güzel. İstanbul sevgisi. Yine Zübeyir’ciğim şöyle diyoruz. Hani bunu her sanatçıya sorulur.Röportajlarımda soruyorum. Bu defa da fotoğraf sanatçı olsun. Diyorum ki İstanbul’un en çok sevdiğiniz ya da fotoğraf için mutlaka görülmesi gereken yer neresi dediğim zaman sizin de yine öyle güzel bir cevap veriyorsunuz ki Yani dediğiniz gibi İstanbul bambaşka bir şey. Hangi taraftan bakarsanız bakın bambaşka bir şey ve  dediğinize göre İstanbul o kadar güzel  ve özel ki. Peki her yerini görmeye değer mi? Yani görmeyenler ne kaybediyor?

Zübeyir Süğlün: Hayır.  Biz her ne kadar mesleğimi gereği İstanbul’umuzun her yerine gitmiş olsak bile Her zaman söylerim  İstanbul’un bir köşesine gitmek gibi hata yapılırsa İstanbul’da  İstanbul’a hata yapılmış olur.Çünkü burada her şey var. Burada insanlar var. Burada İstanbul’da düşünüyorsunuz. İstanbul’un iki tarafı var.Yani her tarafı ayrı güzel. Her yerde farklı bir hikaye, temas edilmesi gereken farklı noktalar var. İstanbul’u İstanbul yapan önemli noktalar dizisinden bir tanesi bu ve önemli noktayı vurguluyorum bu soru ile ilgili. İstanbul’da  her yerin kendine özelde kendine güzel  ruhu var.

Fahri Sarrafoğlu: peki  Çok güzel. Şöyle bir soru ile devam edelim. İnsanlar İstanbul’a geldiğinde ilk olarak nereye gitmeli?

 Zübeyir Süğlün:Tabii ki ben genelde kendi bulunduğum yerden anlatmaya çalışıyorum. Başka yerden anlatmayı çok sevmiyorum çünkü bir kere herkes o yerleri biliyor.

Fahri Sarrafoğlu: Evet.

 Zübeyir Süğlün:Ama mesela ben Eminönü’nde yaşıyorum.O esnada Eminönü, Eminönü’nün etrafında çok önemli tarihi yerler var. Ama ben herkes gibi o tarihi yerlere odaklanmıyorum. Ben insanların içine giriyorum. Bakıyorum, dokunuyorum, anlatıyorum. Onların da dikkatini çekmeye çalışıyorum. 

 FahriSarrafoğlu:Çok güzel. Zübeyir Süğlün abi,  Geldiğiniz  Hoş geldiniz. Söyleşiye katıldığınız ,çok  teşekkür ederim. İstanbul bize emanet. İstanbul’dan da ayrılmıyoruz. İstanbul bizim için sevgiyle dolu bir kent.

Zübeyir Süğlün: Biz  teşekkür ederiz nazik sorularınız için. İyi günler efendim

 Fahri Sarrafoğlu: İyi günler İstanbul. İyi günler sevgili dinleyicilerimiz. İstanbul sırlarının paylaşıldığı bir platformdan sevgiyle kucaklar, bağrımıza basarız. Enerjiniz, enerjimiz daim olsun inşallah.

 Hoşça kalın.

 Sevgi ile kalın.