Camisinden koparılmış çeşme

(İstanbul’un Sırları: 469)
Fahri Sarrafoğlu/ İstanbul Seyyahı

 

İstanbul’da tarihi çeşmelerimizin sayısı o kadar çoktu ki, ama gel gelelim ayakta kalan bırakın suyunun akmasını ayakta durmak için mücadele eden çeşmelerimiz var. Yıllar önce de Sinan Paşa Çeşmesi’de yol yapımı sırasında meydandan alınarak buraya getirilmiş. İyi ki getirilmiş yoksa o da kaybolup gidecekti. İşte o çeşmenin ve çeşmeyi yaptıran Sinan Paşa’nın hikayesi:

 

BARBOROS BULVARI AÇILIRKEN MEYDANDAN KALDIRILDI
Sinan Paşa Çeşmesi, İstanbul’da Şişli ilçesine bağlı Harbiye mahallesinde bulunmaktadır. Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nun hemen karşısında yer alan çeşmenin orijinal yeri burası değildir. 19. yüzyılda yapılan bu çeşme, Beşiktaş’ta bulunan Sinan Paşa Camisinin karşısında, meydan çeşmesi olarak yaptırılmış. 1938 yılında Barbaros Bulvarı’nın yapımı sırasında kaldırılmış ve 1950 yılında Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu karşısındaki duvara taşınıp yeniden yaptırılmış.

Kesme taş malzemeden inşa edilen yapının 8 adet sivri kemerli çeşme bölümü bulunmaktadır. Yapının orta bölümü 4 adet İyon başlıklı sütunla vurgulanmıştır. Sütunların üzerindeki bölümde taş işçiliği bezemeler yer almaktadır.

SUYU SEVEN PAŞA ÖNCE ÇEŞME SONRA CAMİ YAPTIRDI
S
inan Paşa kendisi Kaptan-ı Derya olduğu için denizi ve suyu seviyor. Bunun için de çeşme yapımına önem vermiş. Mezarı  Üsküdar‟da Mihrimah Sultan Cami  haziresinde gömülü.  Sinan Paşa Cami‟nin yapımına 1550‟li yıllarda başlanmış ve Kaptan-ı Derya Sinan Paşa 1553 yılında öldükten sonra  kardeşi  Vezir-i  Azam  Rüstem  Paşa  tarafından  1555  yılında  tamamlattırıldığı  bilgisi  yer  almaktadır. Mimar Sinan’nın tüm eserelrinde olduğu gibi burada da farklı bir mimari teknik denemiştir. Sinan Paşa Cami orta kubbesi altıgen tabana oturan cami türünde ve aynı avluyu paylaşan cami-medrese ikilisinin ilk denemesi olarak önem arz etmektedir

PAŞA NASIL ÖLDÜ?
Kanuni Sultan Süleyman zamanında kaptan-ı derya, yani donanma kumandanı olan Sinan Paşa bir gün hasta düştü ama Paşa’yı tedavi etmek için tıp yerine büyüden medet umuldu. Koskoca adamın üzerinden eşekler geçirttiler, yatağının altına Yahudi tabutundan sökülmüş çiviler yerleştirdiler ve bağırsakları bile sökecek güçte müshiller içirtip epey eziyet verdiler.

SNİna
Sinan Paşa mezarı Üsküdar Mihrmah Sultan cami haziresi

KANUNİ Sultan Süleyman’ın kaptan-ı deryası yani donanma kumandanı olan Koca Sinan Paşa, devlete çok uzun seneler hizmet vermiş ve yaşlılığında uzun süren bir hastalığa yakalanmış ama doktorlar derdine deva bulamamışlardı. Paşa’nın çevresini bir anda üfürükçüler ve büyücüler sardı ve yaşlı denizciye tedavi adına olmayacak işler yaptırdılar.

1552 ile 1556 yılları arasında Osmanlı topraklarında yaşayan ve esir düştükten sonra Sinan Paşa’nın kölesi olan İspanyol gezgin Pedro, kaleme aldığı seyahatnamede Paşa’nın hastalığını ve tedavi çabalarını teferruatıyla anlatacaktı .Pedro, tıptan anladığı fark edilince, Paşa’nın doktoru olmuştu ama Pedro da, başka doktorlar da Paşa’yı iyileştiremediler. Bunun üzerine meydan büyücülere ve üfürükçülere kaldı.

CAMİ BİTİRİLEMEDİĞİ İÇİN MEZARI ÜSKÜDARDA

Paşanın mezarı Üsküdar İskele Meydanı’ndaki Mihrimah Sultan Camii’nin mihrabı önündedir. Türbe kapalı olmayıp muhteşem bir lâhit şeklindedir. Kaide kısmı, yeşil somakidendir. Kısa baş taşı üzerine kaptan-ı deryaların giydiği bir kavuk yerleştirilmiştir. Bu Sinanüddin Yusuf Paşa, sadrazam Rüstem Paşa’nın kardeşidir. Enderun’dan yetişmiş ve 957 (1550)’de kaptan-ı derya olmuş ve bu görevde takriben 4 sene kalmıştır. Trablusgarb (Libya) bunun zamanında feth edilmiştir. Peçevî, tarihinde “dert dinlemeyen gazaplı bir hakim idi. Soğuk yüzlü, büyüklük taslayan bir adamdı” dediği halde bir İspanyol yazarı “dev yapılı, cidden yakışıklı ve pek yiğit bir adamdı ve o denli de iyi bir insandı” demektedir.
SERVETİNİ ÇOCUKLARINA DEĞİL DE MİHRİMAH SULTANA VERDİ
Bu İspanyol yazara göre Sinan Paşa, 1553 tarihinde Sultanahmet Meydanı’nda yaptırdığı büyük ve muhteşem konakta 15 Muharrem 961 (21 Aralık 1553)’te vefat etmiştir. Büyük bir merasimle, -Beşiktaş İskelesi civarında yaptırmakta olduğu kendi camii tamamlanmadığı için- Mihrimah Sultan Camii hazîresine gömülmüştür. İki kızı ve bir oğlu bulunduğu halde büyük serveti, hayatta iken vasi tayin ettiği Mihrimah Sultan’a intikal etmiştir. Sinan Paşa’nın Beşiktaş’taki camiinden başka, Guraba Hastahanesi civarında, eski Lütfi Paşa Mahallesi’nde, Yenibahçe tabir olunan mahalde, 1915 tarihinde yanarak yok olan ve Kaptan Paşa ismiyle bilinen bir mescidi daha vardı.

 

Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarı ile Beşiktaş Caddesi’nin birleştiği yerde Barbaros Anıtı’nın bulunduğu parkın karşısındaki Sinan Paşa Külliyesi içinde bulunan Sinan Paşa Camii, Sadrazam Rüstem Paşa’nın kardeşi Kaptan-ı Derya Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Külliye Sinan Paşa’nın ölümünden sonra, kitabesine göre 963/1555’te bitirilmiştir. Aynı tarih avludaki şadırvanın kitabesinde de bulunmaktadır. Sinan’ın bu cami ile aynı dönemde gerçekleştirdiği yapılar arasında, Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi ve Silivrikapı Hadım İbrahim Paşa Camii bulunmaktadır.

https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hasta-dusen-pasa-yi-sifadir-diye-esege-cignetip-muskayla-oldurduler-38657500