Hamam kültürünü yakından görmek ister misiniz?

Fahri Sarrafoğlu/ İstanbul Seyyahı

Hamam kültürü nedir, neden hamamla ilgili o kadar çok atasözümüz var hiç merak ettiniz mi? Çünkü ibadet deyince, İslam deyince ilk akla gelin temizliktir. Temizlik deyince de akla hamamlarımız gelir. Ünü yurtdışında da yayılan hamamlarımızı yakından görmek isterseniz, işte size güzel bir imkân. Eyüp Sultan Hazretleirni ziyaret ettikten sonra hemen yanındaki hamam müzesine giderek görebilirsiniz. İşte detaylar:

İSTANBUL’DA YAPILAN İLK KÜLLİYE VE İLK HAMAM
Ebu Eyyûb el-Ensari, yaygın olarak bilinen ismiyle Eyüp Sultan’ın kabrinin bulduğu yere önce türbe, daha sonra türbenin hemen yanına İstanbul’un ilk selatin cami 1456 yılında inşa ettirildi.  İlk İslam külliyesi olarak kayıtlara geçen Eyüp Sultan Külliyesi, hazirelerle çevrili, medrese, türbe, imaret, camii ve çiftte hamamdan oluşmaktadır.

Eyüp Sultan Külliyesi’ne bağlı Türbe Hamamı, Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul’un fethinden sonra yaptırılan ilk hamam olarak bilinmektedir. Günümüzde hamam aslına uygun bir şekilde restore edilerek 2022 yılında “Eyüpsultan Türbe Hamamı Müzesi” olarak yeniden işlev kazandırılmıştır. Müzenin alt katı hamam kültürünü anlatırken, üst katında su kültürünün anlatımına ve objelerine yer verilmiştir.

ŞİFALI SUYA SAHİP
Eyüp Türbe Hamamı, Evliya Çelebi’ye göre, İstanbul’un fethinden sonra ilk yapılan hamamlardandır. O’na göre Eyüp Hamamı “hastalara” ayrıl malıdır. Ayrıca “Ebu’l-feth binasıdır. Âbı gayet latîf ve hoşkevârdır. Erkek ve kadınlar için çifte hamamdır. Hastalar girse enfâs-ı Ebu’l-feth eseri olarak şifa bulurmuş” diye ilave etmektedir.

MİMAR SİNAN’ IN ELİ DEĞİYOR
1510 tarihinde ” küçük kıyamet” olarak adlandırılan deprem ile yıkılmış olduğu düşünülen yapıya, daha sonraları yine tasavvuf eğitiminden geçmiş Mimar Sinan eli değmiş ve  hemen hemen şimdiki şekli ile yeniden inşa edilmiştir. Günümüzde ise Eyüp Sultan belediyesi tarafından yeniden restore edilerek müze haline getirilen Eyüp Sultan Hamamı, içerisinde bulunan ve hamamda kullanılan çeşitli geleneksel hamam eşyaları ile Osmanlı hamam kültürünü geleneklerini ritüellerini göstererek, merak ettirerek  ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

OSMANLI’DA HAMAMIN ÖNEMİ
Osmanlı döneminde hamamlar işlevleri açısından tek ve çifte olmak üzere inşa edilmişlerdir. Tek hamamlar genellikle erkeklerin kullanımına tahsis edilen hamamlardı. Çifte hamamlar ise iki kısımdan oluşmakta, erkekler ve kadınlar kendilerine ait bölümde temizlenmekteydiler. Bu tür hamamlarda erkekler kısmının kapısı genellikle ana caddeye açılırken, kadınlar kısmının kapısı yan sokağa açılmaktaydı. Tek hamamlar bazı günlerde ve gün içerisinde belirli saatlerde kadınların kullanımına açılıyor ise bu tür hamamlara kuşluk hamam denilmekteydi. Güneşin doğuşu ile öğle arası bir zamanda kadınlara tahsis edildiğinden bu isim verilmiştir.3 Hamamların tek, çifte ve kuşluk olarak farklı işlevlerde kullanılmasında ise hamamın hitap ettiği yerleşim yerinde yaşayan insan sayısı ve nüfus yoğunluğu yanında o bölgede yaşayan insanların hamama duydukları ihtiyaç, diğer bir ifade ile müşteri yoğunluğu etkili olmaktaydı. Nüfusun fazla ve yoğun yaşadığı yerlerde hamamlar genellikle çifte hamam, nüfusun az ve seyrek olarak bulunduğu yerleşim birimlerinde ise tek hamam olarak inşa edilmekteydi. İhtiyaç durumuna göre tek hamamlar kuşluk hamam olarak da kullanılmaktaydı.

Kaynak:  XVIII. YÜZYIL EYÜP KAZASI HAMAMLARI VE HAMAM ÇALIŞANLARININ DEMOGRAFİK YAPISI SAİM YÖRÜK*