İstanbul’un ikinci Mimar Sinan’ı

İstanbul’un Sırları : 442
Elimizdeki 20 TL üzerine hiç baktınız mı, sevgili dostlarım?  Mimar Kemaleddin’in portresi 2009 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kararıyla 20 Türk Lirası üzerine basılır. Kıvrık bıyıkları, yana ayrılmış taralı saçları ve kravatlı gömleğiyle, yirminci yüzyıl beyefendisini temsil etmektedir.  Mimar Kemalettin’in İstanbul’a en önemli katkısı 120 sene Balyan ailesinin elinde olan ve Batı tarzı mimari akımına dur demesi olmuştur. Aslında İstanbul’da gördüğünüz birçok tarihi yapı onun imzası vardır:  İstanbul Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Vakıf Hanları inşaatı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanesi. Kamer Hatun Camii, Beyoğlu. Bebek Hümayun-u Abad Camii.  Mimar Kemalettin’in mezarı İkinci Beyazıd Türbesi haziresindedir. İşte detaylar:

OSMANLI ESERLERİNİ TAMİR EDEREK İŞE BAŞLADI
Mimar Kemaleddin’in yapı üretim anlamında en hareketli olduğu dönem, II.Meşrutiyetin ardından İttihat ve Terakki döneminde devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması kapsamında Evkaf Nezareti’nin mülkiyetinde ve korumasında olan vakıf yapılarının tamiri, bakımı ile ilgilenecek bir inşaat ve tamirat birimine atanması ile başlamıştır.

İnşaat ve Tamirat Heyet-i Fenniyesi’nin kadrolarında birçok mimar, mühendis ve yapı ustasının yetişmesine de imkan sağlamıştır. Bu dönemde özellikle İstanbul’da birçok cami, okul, türbe, tren istasyonu, hastane ve vakıflara gelir getirmek amaçlı yapılan çeşitli yapılar arasında en bilinenleri hiç şüphesiz İstanbul’da yapılan dört adet vakıf hanıdır. Mimar Kemaleddin’in başyapıtı olarak gösterilen “Dördüncü Vakıf Hanı”, imparatorluğun son görkemli yapısı olarak da anılmaktadır.

MESCİD-İ AKSA’DA MİMAR KEMALETTİN İZİ
Mimar
Kemaleddin’in meslek hayatında önemli bir yere sahip olan başka bir dönem de Harikzedegan Apartmanları’nı bitirmiş olduğu 1922 yılında Kudüs’ten gelen bir çağrı ile başlar. İstanbul’un işgal altında olduğu dönemde, İngiliz yönetimine geçen Filistin’in başşehri Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa için ilk defa yapılacak ciddi bir tamirat için davet edilmesi Kemaleddin Bey’i yeni bir yola sokmuştur. Daha önce İstanbul’da Osmanlı yapılarının restorasyonlarında çalışma fırsatı bulan mimar, Mescid-i Aksa’nın restorasyonu için üç öneri sunar. İki öneri yapının yenilenmesinde radikal değişimler önerirken, yapının aşırıya kaçmadan restorasyonu yapılmasına dair yapmış olduğu öneri kabul edilmiş ve aynı zamanda bu çalışma ile İngiliz Kraliyet Akademisi (RIBA) tarafından ödüllendirilmesini sağlamıştır.

MİMARLAR ODASININ İLK KURUCUSU
1908 yılında Kemaleddin Bey’in de çabaları sonucu Osmanlı Mühendis ve Mimar Cemiyeti kurulur. Mezun olduktan sonra artık kendilerini gösterebilmeleri, özellikle mühendislik hizmetleri için yabancı ülkelerden mimar ve mühendislere iş verilmesi yerine kendilerine iş verilmesi, yardıma muhtaç olan meslektaşlarına yardım etmek maksadıyla, bir zümre altında toplanmaları fikri ortaya çıkmıştır. Günümüzdeki Mühendis ve Mimar Odaları’nın işleyişlerine benzer şekilde kurulan cemiyet kuruluşundan bir yıl sonra aylık olarak yayınlanacak ilk mecmuasını çıkarmıştır.

 

KONYA’DA ALAADDİN TEPESİNİN HALİNE ÜZÜLÜYOR
Yazdığı bir makalede konu ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Tepeyi bir bahçe haline getirmek veya ağaç dikmek konusuna gelince: Böyle bir tarihi alanı çiçekler ve ağaçlarla park veya bahçe haline getirmek, tarihe karşı saygısızlığı ilan etmek demektir. Öteki ülkelerde, örneğin Kahire’de, İskenderiye’de, Atina ve Roma’daki eser kalıntıları asıl durumlarıyla, çıplak olarak bırakılmışlardır. Çünkü, eserlerin böyle durması, özellikle değerlidir.”

Kudüs’ten Ankara’ya döndükten sonra meşgul olduğu ilk iş olan Ankara Palas şantiyesinin konut olarak kullandığı bölümünde yaşamaya başlayan Mimar Kemaleddin 13 Temmuz 1927 tarihinde geçirdiği beyin kanaması ile yaşamını yitirir.

Bazı Uygulanmış Eserleri:

Gazi Osman Paşa Türbesi (1902), Filibe Gar Binası (1908), Ahmet Ratıp Paşa Köşkü (?), Fethiye Medresesi (1919), Beyoğlu Kemer Hatun Camii (1911), İstanbul’da Vakıf Hanları(5 han) (1911-….) İstanbul Gureba Hastanesi (1911-1940), Bebek Camii (1913), Edirne Gar Binası (1914), İstanbul Göztepe Mekteb-i İbtidaisi (1924), Medine Dâr-ul ulûmu (1915), Laleli Harikzadegan Kat Evleri (1922), Ankara Vakıf Evleri (yedi ev, 1927), Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü (1927), Ankara Gazi İlk Muallim Mektebi (1930), Ankara İkinci Vakıf Hanı (1927)

Kaynak: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/mimar-kemaleddin-bey-1870-1927/