İstanbul’da inşaa edilen ilk “Kadri Tekkesi”

İstanbul’u keşfetme devam ediyoruz. İstanbul bir kütüphane ve onun kitaplarından raflardan ara ara kitaplar seçiyoruz. Geçtiğimiz günlerde bizde ÇİFTE VAV’in peşine düştük. Acaba nerde bu çifte vav diye .Ve yolumuz bizi Tophane yoluna düşürdü. Orada Hacı Piri Efendi Camiini ararken, buranın aslında İstanbul’un ilk Kadri Tekkesi olduğunu öğrendik. İşte çifte vavın hikayesi ve ilk tekkenin hikayesi:
KIRK ADET TEKKE VE CAMİ YAPTIRDI 
16. Yüzyılın başlarında, bugün Tophane ile Cihangir arasında yer alan ve kendi ismi ile anılan kadiriler yokuşunun hemen ilk kısmında yer alan Hacı Piri camii  ,Hacı Pirî isimli bir kişi tarafından inşaa ettirilmiştir.  Ayrıca Hacı Piri Efendi’nin Anadolu’da 40 kadar tekke ve camii inşa ettirdi de bilinmektedir.
İLK KADRİ TEKKESİ BURADA
 Halk arasında Tekke camii olarak da anılan bu yapı , Kadiriyye’nin Rumiyye kolunun piri Şeyh İsmail Rumi için inşa ettirilmiştir. 1611 Yılında İstanbul’a gelen İsmail Rumi , belli bir süre Sofular Camii de kaldıktan sonra Tophane tarafındaki bu mekana geçmiştir.
Şeyh İsmâil Rûmî hazretleri 1631 (H.1041) senesinde İstanbul’da vefât etti. İstanbul Tophane’deki dergâhının yanında defnedildi. Türbesinin üzeri açıktır. Sevenleri tarafından ziyâret edilip, mânevî feyz ve bereketlerinden istifâde edilmektedir.
İstanbul’ da kadiriler için kurulmuş ilk tekke olan Hacı Piri Camii ,devam eden süreçte Kadiriliğin İstanbul’daki merkezi olmuş sonrasında ise Kadiriliğin İstanbul’da yayılmasında önemli rol oynamıştır.  Camii- tevhidhane biçiminde inşa edilen yapıda Pir önderliğinde Kadiri zikirlerinin çekildiği bilinmektedir. Çevresine çeşitli yapılar da eklenerek külliye halini almış, 1631 yılında Şeyh İsmail Rumi Efendi vefat ettiğinde bugün tekke ile camii arasında bulunan  türbesine defnedilmiştir. Bu tarihi yapı birçok tarihi eserinde başına gelen üzücü yangınlar ile bir hayli mücadele etmiş, sonuncusunu 1997 yılında olmak üzere  üç defa ciddi anlamda geçirdiği yangın ile  başta devlet olmak üzere çeşitli destekler ile günümüzde restore olmuş biçimde ayakta kalmaktadır.
Saliha Sultan Çeşmesi

Ayrıca bu güzel camii nin giriş kısmında bir de  çeşme bulunmaktadır. Yapımını 1732 yılında Topçubaşı İsmail Ağa tarafından tamamlanmış, çeşmeye suyun getirilmesini de Sultan I. Mahmut ‘un annesi Saliha Sultan tarafından getirtilmiş çeşme hem Topçubaşı İsmail Ağa çeşmesi hem de Saliha Sultan çeşmesi olarakta bilinmektedir.

Şeyh İsmail Rumi
Şeyh İsmail Rumi

ÇİFTE VAV
Hacı Piri camii dendiğinde bazılarımızı aklına bu güzel yapının duvarında bulunan çifte vav da  gelmektedir. Peki  çifte vav nedir, ne gibi  tasavvufi anlamda mesajlar içermektedir , gelin hep birlikte bakalım.
Cihangir’den Fındıklı’ya inerken Kadirihane  tekkesinin avlusunda bir tane “çifte vav” bulunmaktadır. Osmanlı camilerinde padişahın namaz kıldığı yere Hünkar mahfili denir. Bu yerin kapısının üzerinde “çifte vav” vardır. Ebced hesabıyla 66 eder bu da Allah demektir. Bu kapının içeri açılan kısmı normal insan boyundan biraz kısadır. Padişah buradan içeri girerken başını eğsin ayakları yere bassın, kendinden büyük Allah’ın olduğunu unutmasın. Daha sonra bu harflerin birlikte kullanılmasını “seni Allah’a havale ediyorum” demek anlamı da bulunmaktadır.
ÖNEMLİ NOT: İstanbul’da vefat eden Kadirîhâne şeyhlerinin cenâze
namazlarının Tophane’deki Kılıç Ali Paşa Câmii’nde kılınması İsmâil-i Rûmî’den
itibaren değişmez bir usûl olarak yaşatılmıştır. Şemseddin Efendi’den öğrendildiğine
göre 1740-41 yılında İstanbul’da vefat eden Bursa’daki Eşrefzâde Dergâhı şeyhi
İzzeddin Efendi’nin salâsı Fatih Câmii’nde okunmuş ve Sultân I. Mahmud tarafından
âlimlerin, şeyh efendilerin ve devlet ricâlinin cenâze namazında bulunmaları için hattı hümâyun çıkarılmıştır.


Kaynaklar:
https://ehlisunnetbuyukleri.com/Evliyalar-Ansiklopedisi/Detay/Turkiye-Istanbul-SEYH-ISMAIL-RUMI/399
http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET002682.pdf