Altunizade Caminin bilinmeyen sırları

BİR YILDA YAPILAN CAMİ
Devşirme malzeme ile yapılmış camidir. Camiyi yaptıran İsmail Zühdü Paşa, ayrıca on bir cami daha yaptırmış ve birçok camiyi de ihya etmiştir. Caminin içinde gönüllüler tarafından kurulan Altunizade Alayı’nın sancağı da bulunmaktadır.  Ayrıca caminin temeli atılmasıyla caminin ibadete açılması toplam 1 yılı gibi kısa sürede olmuştur.  Yapımına 1865 yılında başlanan cami, 1 yıllık inşaat sürecinden sonra 1866 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır. Özgün planda bir cami olarak inşa edilmiştir. Daha sonra haziresi, akaretleri, rüştiyesi, muvakkithanesi, çeşmesi ve sıra sıra dükkanları yapılmıştır. Cami, anayolda kalmıştır. Caminin bulunduğu bölge Altunizade Mahallesi olarak anılmaktadır. Cami, kare planlıdır ve tek kubbe ile örtülüdür. Ahşap kubbe kurşunla kaplıdır ve tepesinde ihtişamlı bir âlem bulunmaktadır.

DEVŞİRME MALZEME İLE YAHPILMIŞ
Mimaride malzeme sağlama yöntemlerinden biri de devşirme sistemidir. Bu yöntem yaygın biçimi, bir eserin ilk inşası için üretilip kullanılan mimari elemanların orijinal yerinden sökülerek, aynı çağ ya da daha sonraki zaman diliminde inşa edilen başka bir eserde yeniden değerlendirilmesi olarak bilinmektedir. İstanbul Üsküdar’da Altunizade semtinde 1282 / 1865 yılında İsmail Zühdü Paşa tarafından inşa edilen Altunizade Camii’nin son cemaat yerindeki mihrabiyeye ait mermer parçalar, üzerindeki kitabe bilgisi sayesinde devşirmenin nereden hangi amaçla ve ne zaman gerçekleştiğinin tespiti açısından ayrıcalık sunmaktadır.  Yunanistan-Eğriboz’daki Bayraktar Mustafa Paşa Camii ile malzemeleri Altunizade Camii’nde tekrar kullanıldı.

Camiyi yaptıran İsmail Zühtü Paşa kimdir?
Devrin büyük gemi tüccarlarından olan ve altın varakçılığı yapıp güzel sanatlarla da ilgilenen Altunî Ali Efendi’nin oğludur. Fâtih Kurşunlu Medresesi’ni bitirdikten sonra babasından altın varakçılığı, hattatlık, nakkaşlık ve yapı işlerini öğrendi. 1829’da babasının ölümünden sonra Enderun’a girdi ve aynı zamanda altmış dört parça gemiden oluşan ticaret filosunun idaresiyle de meşgul oldu. İki yıl sonra, Enderun’dan mezun olduğu sıralarda inşaatına başlanan Mekteb-i Tıbbiyye (eski Haydarpaşa Lisesi binası) ile Mekteb-i Sultânî’nin (Galatasaray Lisesi) bina eminliğine tayin edildi. Daha sonra aynı görevi Dolmabahçe Sarayı, Zeytinburnu Fişek Fabrikası ve Paşabahçe Şişe, Mum ve Kâğıt Fabrikası inşaatlarında da başarıyla yürütmesi üzerine, “ûlâ sânîsi” rütbesi ile Dâr-ı Şûrâ-yı Askerî âzalığına getirildi. Ayrıca kendisine “mimar ağalığı” unvanı verildi. Ardından sırasıyla Ziraat Meclisi (1858), Nâfia Meclisi (1859) ve Askerî Şûrâ âzalıklarına getirildi. 1876’da I. Meşrutiyet’in ilânında İstanbul mebusu oldu. Bina emini olarak inşaatına nezaret ettiği önemli yapılar arasında, bugün İstanbul Üniversitesi ana binası olan eski Harbiye Nezâreti de bulunmaktadır.
MÜTEVAZİ VE ÇÖMERT BİR DEVLAT ADAMI
Altunîzâde İsmâil Zühdü Paşa çalışkanlığı, dürüstlüğü ve bilhassa cömertliği ile tanınmış servet sahibi bir devlet adamıdır. Getirildiği görevler onun bu meziyetleriyle yakından ilgilidir. Bugün bilinen hayır işleri arasında, 1865 yılındaki büyük Hocapaşa yangınında harap olan on altı caminin tamir masraflarını karşılaması, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda (Doksanüç Harbi) üç taburluk bir gönüllüler alayı kurup askerlerinin bütün ihtiyaçları ile ailelerinin geçimini karşılaması ve savaş sonunda malzemelerin tamamını Tophane’ye hibe etmesi (Altunîzâde Alayı adı verilen bu birliğin sancağı halen Altunîzâde Camii’nde muhafaza edilmektedir) ve 1877 yılında Bulgaristan’dan gelen muhacirlere Şehzadebaşı’ndaki konağını verip altı aylık masraflarını üstlenmesi bulunmaktadır. Ayrıca, Rus istilâsına karşı Osmanlılar’dan yardım isteyen Kâşgarlılar’a askerî uzmanlar gönderildiği sırada, onun da Kâşgar’da bir arazi satın aldırıp üzerine bir kütüphane yaptırdığı bilinmektedir. Halen Üsküdar’da adını taşıyan Altunîzâde mahallesindeki cami ile külliyesinin bazı binaları ise halka hizmete devam eder durumdadır. Savaş öncesi ve sonrası gösterdiği bu faaliyetlerden dolayı kendisine ikinci rütbeden Âl-i Osmânî nişanı verilmiş ve kâğıt paranın kaldırılması ile ilgili olarak kurulan İlga-i Kavâim Komisyonu’nun reisliğine getirilmiştir. Bu görevi sırasında şahsına ait 50.000 altın lira tutarında kâğıt parayı karşılığını almadan hükümete vermiştir.

1880’de vezir rütbesiyle Âyan âzalığına, daha sonra da Muhâcirîn Komisyonu reisliğine tayin edildi. Bu görevinde iken 1887’de külliyesinin karşısındaki konağında vefat etti. Mezarı Altunîzâde Camii’nin hazîresinde, mihrabın önündedir.

https://islamansiklopedisi.org.tr/altunizade-ismail-zuhdu-pasa