KİRAZLI MESCİD CAMİİ VE MEHMET AKİF ERSOY’UN HİKAYESİ

Mehmet Akif’in Beyoğlu’nda Mısır Apartmanında uzun süre kaldığını ve orada vefat ettiğini biliyoruz. Yine Fatih’de yaşadığı evi de biliyoruz. Ama bugün yolum Süleymaniye Kütüphanesine giderken Kirazlı Mescidi görünce biraz durakladım. Buranın da bir hikayesi var derken, oradaki bir esnaf abi buranın hikayesi olmaz olur mu, Mehmet Akif burada mukabele oku dedi. Veee işte bu güzel caminin hikayesi:
İKİ YIL SÜREYLE MUKABELE OKUDU
Bir zamanlar Mehmet Akif Ersoy’un teravih namazı kıldırdığı ve iki yıl süreyle ramazanlarda mukabele okuduğu Kirazlı Mescit Camii İstanbul Fatih’te bulunuyor.. Süleyman Subaşı Mescidi, Karcı Süleyman Mescidi olarak da bilinen Kirazlı Mescit Camii Süleyman Subaşı tarafından inşa ettirildi. Yetmiş altı metrekarelik bu mescidin yanında bir çeşme ve medrese de bulunuyor.  2009 yılında onarım gören çeşme halen günümüzde mevcut. Fakat üzücü olan ise medrese günümüze ulaşamamış.
MESCİTTEN CAMİYE
Duvarları taş ve tuğla ile örülü olan Kirazlı Mescit Camii 1760’yılında Mollacıkzâde Ali Paşa’nın minber ilave ettirmesiyle Cuma namazlarına da ev sahipliği yapmaya başlamış. Minberin eklenmesi ile Cuma namazları da kılınmaya başlanmış. Çatışı ahşap, mihrabi çini, minberi ve kürsüsü ahşap olan Camii 1978 yılında onarım görmüş, 1981 yılında Hüseyin Selçuk ve Hayreddin Duran isimle hayırseverler tarafından mescidin son cemaat yeri ile minaresi yeniden yapılmıştır.
MEHMET AKİF ERSOYUN KUR’ÂN-I KERİM’E OLAN MUHABBETTİ
Bir zamanlar Kirazlı Mescit Camiinde mukabele ve teravih namazı kıldırmış olan Mehmet Akif Ersoyun Kur’ân-ı Kerim’e olan muhabbeti ve irtibatı pek kuvvetli olduğu bilinmektedir. Bu muhabbeti onun Üniversite öğrencisi olduğu vakitlerde hafız olmasını kolaylaştırmış. Yüksek Baytarlık Mektebinde okurken, Fransızca ders kitapları, laboratuvar uygulamaları arasında her gün birkaç sayfa Kur’ân-ı Kerim ezberlermiş. Hafızlığını 20 yaşındayken tamamlamıştır ama hafız olduğu pek bilinmezmiş. Hatta vefatından birkaç ay önce hasta yatağındayken bir arkadaşı ile bu konuyu konuşmuşlar. Arkadaşı kendisine ‘’Sizin kuvvetli bir hafız’’ olduğunuz pek bilinmez ama sizin 20’li yaşlarda hafızlığınızı tamamladığınız söyleniyor, hafızlığa küçük yaşlarda başlanması tavsiye ediliyor, sizin için zor olmamış mıydı? diye sormuş. Mehmet Akif’te bu soruya şöyle cevap vermiş: “Yüksek tahsili bitirdikten sonra hafız oldum. Fakat ondan evvel Kur’ân’ı okuya okuya gayet pişkin bir hale getirdiğim için zaten hıfz ile aramızda bir mesafe yoktu. Az bir müddet içinde Kur’ân’ı ezberleyiverdim” demiş. O, öğrenciliği sırasında ezberlemekle yetinmiyor, Kur’ân’ın, Müslümanın fikir ve duygu hayatında alması gereken yüksek mevkiyi “Kur’ân’a Hitap” tarzındaki şiirleri ile dile getiriyordu. Üniversiteyi birincilikle bitirdikten sonra Adana’da resmi göreve tayin edilmiş, orada hafızlığını tamamlamış, daha sonra İstanbul Kirazlı Mescid’de mukabele okuyarak da hıfzını cemaatle paylaşmıştır.

Kaynak: https://www.istanbuldakicamiler.com/kirazli-mescit-camii-fatih/

https://www.eskieserler.net/makaledetayi.php?id=241&ilimdali=9&page=5

https://www.trthaber.com/haber/yasam/482-yillik-tarihi-kirazli-mescidi-ibadete-acildi-353438.html