Ah şu gökdelenler olmasaydı ne güzel olurdu !

(İstanbul’un Sırları: 458) 
İstanbul’u geziyoruz ama bazen kendimizi Amerika’da olduğumuzu da hissetmiyorum değil. Molla Zeyrek Cami’inin olduğu yerden Galata tarafına baktığımız zaman gözümüzü yoran o gökdelenler acaba ilk olarak İstanbul’da ne zaman dikilmeye başladı. Güzelim İstanbul’un o tarihi görüntüsü ne zaman bozulmaya başlandı acaba. İstanbulsever değerli ağabeyimiz Erhan Erken’in de dediği gibi, İstanbul’un bu hale gelmesinde bizde sorumluyuz. Çocuklarımıza, torunlarımıza ne diyeceğiz, ne yapalım elimizden bir şey gelmedi…. İstanbul ve gökdelenlerle ilgili işte detaylar:

DÜNYADA İLK GÖKDELEN

William Le Baron Jenney’in 1884 yılında tasarladığı Home Insurance Building, dünyanın ilk gökdeleni olarak kabul edilir. Bu yapı, taşıyıcı eleman olarak çelik iskeletin kullanıldığı ilk yapıdır. 10 katlı bu gökdelen 55 metre yüksekliğindedir. Neden böyle bir bina yapılması gerektiği ile ilgili tarihi gelişmeler ise şöyle: Gökdelen, çok yüksek yapı anlamına gelmektedir, gemicilikte geminin uzun direğine verilen isimdir. Bir gökdelen için en düşük yükseklik 305 metre (1000 fit) olarak kabul edilmektedir. 8 Ekim 1871 yılında, Patrick ve Catherine O’Leary’ye ait bir ahırda bir yangın çıktı. Chicago şehrinin güneybatı kısmında çıkan bu yangın, 24 saatten kısa bir süre içinde şehrin merkezine kadar yayıldı. Chicago’nun büyük bir kısmını harap eden yangın sonucunda 300 kişi hayatını yitirdi ve şehrin üçte biri evsiz kaldı. Yangın, çıktıktan bir gün sonra yağan yağmur ile sönse de, arkasında harap olmuş 17,500 bina bıraktı.

TÜRKİYE’DE İLK GÖKDELEN NE ZAMAN YAPILIYOR?
Peki Türkiye de ilk olarak gökdelen ne zaman yapıldı diye soracak olursak bizde gökdelen olarak sayılabilecek ilk yüksek yapı Ankara’ da yapılıyor.  1959-1965 yılları arasında Kızılay ‘da bulunan 24 katlı  Emek İş hanı olmuştur .Sonrasında İstanbul’da  Odakule gökdelen olarak sayılıyor. Odakule, İstanbul’da, İstiklal Caddesi’ne bağlanan Perukar Çıkmazı ile Saka Salim Çıkmazı arasında yükselen, 1976 yılında inşa edilmiş iş merkezi.

23 katlı yapısı ile mimar Kaya Tecmen ve Ali Tamer tarafından tamamlanmıştır . Dönemine göre gökdelen sayılabilecek yüksekliğe ve cüsseye sahip bu bina bugün bile Beyoğlu’nda giderken dikkat çekiyor. Şimdilerde ofislerin ve ticaret faaliyetleri gösteren kurumların hizmetinde.

İKİNCİ GÖKDELEN FATİH’DE YAPILIYOR
İstanbul’da ikinci gökdelen sayılabilecek bina ise Cibali de Tekel Genel müdürlüğü binası. Günümüzde üniversite hastanesinin olduğu yer. Dış cephe anlamında boydan boya cam kullanılarak yapılmış yapının bir kısmı Unkapanı’na bir kısmı Cibali tarafında bakmakta.

İSTANBUL’DA NE KADAR GÖKDELEN VAR?

Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi’nin (CTBUH) Şubat 2022 verilerine göre Avrupa’da en fazla gökdelenin olduğu ülke Türkiye. Gökdelen verileri 150 metreden yüksek binaları içeriyor. Türkiye’de 67 gökdelen bulunurken Rusya’da 51 gökdelen yer alıyor. 150 metreden yüksek bina sayısında İngiltere 33 gökdelen ile üçüncü sırada.Şu an da baktığımızda 2018 verilene göre 58 adet gökdelen sayılabilecek nitelikli binanın varolduğunu görüyoruz. Şu an da İstanbul ‘un en yüksek binası ile 293 metre ve 65 katı ile Skyland İstanbul olduğunu görüyoruz. Asansör ile çıkılıyor, çık çık  bitmez ,bir de asansörün bozuk olduğunu düşünün .

Avrupa’da ise  bugün 4. Levent te saphire ( safir) dediğimiz gökdelen Avrupa’da en uzun gökdelenlerden birisi olarak biliniyor. Saphire, ben gittiğim için biliyorum, aşağı bakamamıştım, asansör ile çıkıyorsunuz, asansör hızlıca ivmelenme ile yukarı çıkartıyor sanki uçak ile ve 260 metre yükseklikte 54 katı bulunuyor saphire’in .

DİKEY MİMARİ İSTANBUL’U BOZUYOR
Bunları neden anlatıyoruz, mimari anlamda İstanbul yapılıyor, imar ediliyor ama maalesef zarif İstanbul mimarisi, Osmanlı mimarisi yani İstanbul’ u İstanbul yapan mimarisi bozuluyor. özellikle dikey mimari ile gökdelenler ile.

Evet gökdelen dediğimiz yüksek yapılardan bahsettik, peki Osmanlı da nasıldı, Osmanlı’ da da yüksekçe binalar var mıydı diye sorduğumuzda hayır , Osmanlı da camii var ise mescit değil, özellikle camii, çevresindeki yapılarda camiye göre inşaa edilir, Yükseklik en fazla camii minaresinin şerefesine kadar olur, şerefeyi geçmezdi, neden  ezan sesinin  duyulması ve özellikle camii ye olan hürmetin bir göstergesi olarak kabul edilirdi.

Başka bir özellik daha vardı Osmanlı da olmazsa olmaz bir kural. Bir ev yapılırken en çok dikkat edilecek Güneştir.  Tamam ev yapıldı bitti hadi oturalım yok, bu bina benim değil mi oturdum, hayır olmaz efendim, nedir peki, komşulardan da gelecekler ve ruhsat yani oturum müsaadesi verilecek, neden peki ?
Çünkü yapılan evin saçağı, çatısı, balkonu veyahut cumbası dışarı çok çıktıda ,komşunun güneşini engelledi. Ama bugün öylemi, üç kat yaparım, beş kat yaparım ,belediye de vermiş ruhsatı, iki kat da kaçak çıkarım düşüncesinde insanlar nasıl olsa af gelir düşüncesi ile hak hukuka dikkat edilmiyor.

VE ODAKULENİN HÜZÜNLÜ HİKAYESİ
Bu arsa üzerinde 19. yüzyılda Alleon ailesine ait iki katlı konağın alt katında, şehrin ilk büyük alışveriş merkezi olan Bon Marché mağazası hizmete girmişti. İstanbul’da çok farklı türde ürünlerin bir arada satıldığı ilk dükkân olan Bon Marché, İstanbul halkı için buluşma ve vakit geçirme yeri işlevi görmüş; ayrıca birisi bugünkü İstiklal Caddesi’ne diğeri ise bugün Meşrutiyet Caddesi olan sokağa açılan iki kapısı olduğundan İstanbullular tarafından bir geçit olarak da kullanılmıştı.1924 yılından itibaren Karlman (Carlmann) ailesi tarafından işletilen mağaza, bu tarihten itibaren Karlman Bonmarşesi veya Karlman Pasajı olarak anılmıştır.

Bon Marché, 1942’de Varlık Vergisi yüzünden ailesinden alınıp kapandı ve binası uzun yıllar Osmanlı Bankası’nın deposu olarak kullanıldı.Bina, Altı-Yedi Eylül Olayları’nın ardından Ziraat Bankası’nın mülkiyetine geçti. İstanbul Sanayi Odası tarafından alınan Karlman Pasajı yıktırılıp 1970’lerine başında yeniden projelendirildi. Pasajın yerine bugünkü bina inşa edilerek 1976 yılında Odakkule adıyla açıldı.Mimarları Kaya Tecimen ve Ali Kemal Taner olan bina, Marmara ve Taksim Etap (halen The Marmara Pera) otelleri ile Harbiye Orduevi binasından sonra İstanbul’da yapılan dördüncü yüksek bina idi.

Kaynak:  https://www.arkitektuel.com/chicago-okulu/

https://www.dunyaninilkleri.com/ilkler/dunyadaki-ilk-gokdelen.html