Kimler kaldı bu kasırda kimler…

Mısır Valisi tarafından Sultan Abdülmecid’e hediye edilen Beykoz Mecidiye Kasrı, sadece padişahlara değil birçok devletin krallarını ve kraliçelerini de ağırladı. Yetimhane ve hastanede oldu. Şimdi de müze olarak hizmet veriyor. Farsça ‘’serd’’ (soğuk) ve ‘’âb’’ (su) kelimelerinden oluşan ‘’serd-âbın’’ (serd-âbe: soğuk su) kelimesi bahçesinde suyu serin tutmak için yapılan su öğeleri, havuz ve selsebillere ev sahipliği yapan yazlık köşklere verilen bir isimdir. Dolmabahçe ve Beylerbeyi saraylarından önce yapılan İstanbul’un en eski yapılarından biri olan Beykoz Mecidiye Kasrı bahsedilen serdâb köşklerinden biridir. 19.yüzyıl uygulamalarına güzel bir örnek olan kasrının inşası 1845’yılında başlamış, 1854 yılında ise tamamlanmıştır. Yıllar içeresinde birçok devlet erkanını, devlet erkanlarının misafirlerini ağırlayan Beykoz Mecidiye Kasrı 2017 yılında müze olarak halka açıldı.

MISIR VALİSİNİN PADİŞAH’A HEDİYESİ
1854 yılında Said Paşa tarafından inşası tamamlanan Beykoz Mecidiye Kasrı, 1845 yılında Said Paşa’nın babası Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Paşa tarafından Sultan Abdülmecid’e hediye edilmek üzere başlatılmıştır. Ön cephesi neoklasik bir tarza sahip olan, yarı kâgir ve simetrik bir düzeni olan Beykoz Mecidiye Kasrı Mehmed Paşanın istediği gibi Padişah’a hediye edilmiştir.
YABANCI DEVLET ERKÂNLARINI VE ELÇİLERİNİ AĞIRLAYAN KASRI
Kendisine hediye edilen kasrı’yı, büyük bir ihtimal Osmanlı tarihinde ‘’Mısır Meselesi’’ adıyla anılan ve devlete büyük sıkıntı yaşatan vakadan dolayı, Sultan Abdülmecid övmemişse de ilk zamanlar bir biniş kasrı olarak günlük konaklama için kullanmıştır. Kasrı ileriki yıllar yabancı devlet erkânlarını ve elçilerin ağırlamak için kullanılmıştır. Misafirlerden biri de kirim savaşına katılmış ve Sultan Abdülmecid’i ziyarete gelen I. Napolyon’un oğlu Prens Jérome Napolyon’dur. Prensin yanı sıra Kırım Harbi’ne iştirak etmek için İzmir ve Aydın’dan gelen gönüllü askerlerin en seçkini olan zeybekler ve büyük efelerde misafir edildi Beykoz Mecidiye Kasrı’nda.
15 Ekim 1869 yılında Sultan Abdülaziz misafiri Fransız İmparatoriçesi Eugenie’yi Beykoz Mecidiye Kasrı’nda ağırlamıştır. Büyük bir tören ile karşılanan İmparatoriçe, misafir olduğu Kasrı’da Padişah ile ordunun geçit törenini izledi.
21 Mayıs 1910 yılında Sultan Reşad’ın saltanatı sırasında, Kasrı’da Meclis-i Mebûsân Reisi Ahmed Rızâ Bey, Meclis milletvekilleri, Âyân Meclisi üyeleri ve hükümet erkânı ağırlanmıştır.
YETİMLER YURDU OLDU
Kasrı ilk başlarda Padişahlar ya da padişahların misafirleri için kullanılıyordu. Daha sonra, kamu hizmetlerine tahsis edildi: önce dârü’l-eytâm (yetimler yurdu), 1920’li yıllarda trahomlu (göz hastalığı) hastalar için kullanıldı, 1953 yılında ise prevantoryum olarak, (Vücutlarına verem mikrobu girmesine rağmen henüz hastalığa yakalanmamış zayıf kimselerin, vereme yakalanmasını önlemek amacıyla bakıldıkları sağlık kurumu) 1963 yılında Beykoz Göğüs Hastalıkları Hastahanesi olarak kullanıldı.1997 tarihinde ise kasrı Millî Saraylara bağlanarak, muhafaza altına alındı. 2010-2016 yılları arasında ise restorasyona alınan kasrı 2017 yılında halkın ziyaretine müze olarak sunulmaya başladı.

KAYNAK : https://www.millisaraylar.gov.tr/Lokasyon/8/beykoz-mecidiye-kasri#:~:text=Beykoz%20Mecidiye%20Kasr%C4%B1%2C%20Sultan%20Abd%C3%BClmecid,tamamlat%C4%B1larak%20Padi%C5%9Fah’a%20hediye%20edilmi%C5%9Ftir.

http://www.yesiltopuklar.com/serdab-kosku-nedir-istanbulun-serdab-koskleri-hangileridir.html