İstanbul’a mimari damgasını vuran ilk mimar!

İstanbul’da mimari eserlere baktığımız zaman ilk akla gelen isim elbette Mimar Sinan oluyor ama aslında onun da ustası sayılabilecek bir başka mimar daha var. O da Acem Ali’dir. Birçok İstanbullu onun ismini pek bilmez ama aslında bugün gördüğümüz birçok eserde onun dolaylı olarak da imzasını görmek mümkün. Nasıl mı? İşte detaylar:
YAVUZ SULTAN SELİM ONUN DEHASINI KEŞFETTİ
Osmanlı Devleti’nin imparatorluğa dönüştüğü yıllarda Acem Ali ve Mimar Sinan dönemin iki büyük mimarı, Ayas Paşa ve Lütfi Paşa ise iki siyaset adamıdır. Asıl adı Alâeddin Ali Bey b. Abdülkerim olan Tebrizli Mimar Ali, Osmanlı Devleti’nde daha fazla, Acem Ali, Esir Ali ismiyle tanınmıştır. 1514 Çaldıran zaferinden sonra Tebriz’e giren Sultan Selim (1512- 1520), Amasya dönüşünde üç bin civarı Azerbaycanlı ilim ve sanat erbabını Osmanlı Devleti’ne getirdiği bilinmektedir. Safevi Devleti’nde “ustatların nazırı” olan Acem Ali de, bu kafilenin içinde 12 Nisan 1515 yılında Amasya’dan İstanbul’a gönderilmiş ve Sultan Selim tarafından kendisine 1519. yılda Baş mimarlık görevi verilmiştir.

İMZA ATTIĞI ESERLERDEN BAZILARI
Başta İstanbul olmak üzere birçok mimari eserde imzası olan bir mimar kendisi. Başlıca eserler ise, Saray Bosna’da Gazi Hüsrev Bey Külliyesi, Sofya’da Kadı Seyfeddin, Manisa’da Sultan, Trabzon’da Hatuniye, Konya’da Sultan Selim, Çorlu’da Süleymaniye, Tekirdağ’a bağlı Saray’da Ayas Paşa, İstanbul Fatih’te Bali Paşa, Eyüp’te Cezerî Kasım, Sütlüce ve Silivri’de Pîrî Mehmed Paşa camileri ile Topkapı Sarayı’nda Bâbü’s-Selam’dır.
Acem Ali, isminin en erken geçtiği 1503 tarihinde, Beyazid Camii inşaatı sırasında Mimar Yakub Şah bin Sultan Şah’ın halifesi olarak hilât giymiş bir mimardır. 1507’de Pirinç Hanı’nın yapımında görevlendirilerek Bursa’ya giden Acem Ali, daha sonra II. Bayezid Camii, İstanbul surları, II. Bâyezid’in depremden sonra taşındığı Dimetoka Sarayı, Fatih Cami gibi eserlerin tamirlerinde çalışmıştır. 1513’te Padişah I. Selim tarafından türbe yapımları için görevlendirilir. Daha sonra Acem Ali imzasıyla yine padişah I. Selim’den Amasya’da yaptığı çeşmeler için yardım ister. Hassa Mimarı olan oğlu Hamza ile birlikte Topkapı Sarayı sularını tanzim ve taksim eder. Daha pek çok görevde çalışmış olduğu anlaşılan Acem Ali’nin, uzunca bir süre hassa mimarı (30 yıla yakın mimarbaşı olarak geçen bir meslek hayatı) olarak görev yapmış bir mimar olmasından hareketle Sinan’ın mimar olarak yetişmesinde önemli ölçüde katkısı olduğu söylenebilir

 KENDİSİ ADINA YAPTIĞI CAMİ  MİMAR ACEM ALİ CAMİİ
2.ci Mustafa’nın kızı Emine Sultanın Türbesi Acem Ali camiinin haziresindedir. Emine Sultan 1738-1739 tarihlerinde hasar görmüş Acem Ali Camii’yi tamir ettirmiştir. Camii 19.cu Yüzyılda İstanbul’da yaygın olan yangınlardan etkilenmiş ve yok olmuştur. Tekrar inşa edilen Acem Ali Camii 19.yüzyıl sonlarında yine yanmış ve 1911 tarihinde Sultan Reşad tarafından yeniden yaptırılmıştır. 1925 yılında tekkelerin kapatılmasından sonra Camii olarak kullanılmaya devam etmiştir. 1981 yılında camii tamir ettirilirken, harimin kuzeyine betonarme iki katlı son cemaat yeri ilave ettirilmiş, cepheler mozaik sıva ile kaplanmıştır. Ancak bu tamirler sırasında camide orijinal mimari tarzına uymayan değişiklikler de yapılmıştır.
MİMAR SİNAN’IN GELİŞTİRDİĞİ TOPLU PLAN ESASINI BAŞLATMIŞTIR
Acem Ali, Bursa üslûbundan gelen yan mekânları terk etmek ve orta kubbeyi ayak kullanmadan doğrudan duvarlar üzerine oturtmak suretiyle, kendinden önce Edirne ve İstanbul Beyazıt camilerinin yapımıyla başlatılmış, olan klasik Osmanlı mimarisine, daha sonra halefi Mimar Sinan’ın geliştireceği toplu plan esasını getirmiştir. Mimar Sinan başta Acem Ali’nin kullandığı mimarisinden farklı mimari kullansa dahi Süleymaniye’de onun sadeliğine dönmüştür. Mimar Sinan’ın gerek selefinin üslûbunu benimsemiş olması gerekse onun yaptığı birçok eseri tamir ve tâdil etmesi, Acem Ali’nin bazı eserlerinin ona mal edilmesine yol açmıştır.
BİRÇOK ÜLKEDE ESERİ OLAN MİMAR ACEM ALİ
Saraybosna’da Gazi Hüsrev Bey Külliyesi, Sofya’da Kadı Seyfeddin, Manisa’da Sultan, Trabzon’da Hatuniye, Konya’da Sultan Selim, Çorlu’da Süleymaniye, Tekirdağ’a bağlı Saray’da Ayas Paşa, İstanbul Fatih’te Bâlî Paşai Eyüp’te Cezerî Kasım, Sütlüce ve Silivre’de Pîrî Mehmed Paşa camileri ile Topkapı Sarayı’nda Bâbüsselâm (ikinci kapı) Acem Ali’nin eserleridir.
ÖRÜMCEKSİZ DEDE OLARAK DA BİLİNEN MİMAR ACEM ALİ’NİN TÜRBESİ RESTORE EDİLDİ
6 Parselde yer alan ve kesme taştan inşa edilmiş olan türbenin içerisinde iki adet sanduka bulunmaktadır. Sandukanın kime ait olduğu kesin olarak bilinmese de bir rivayete göre Mimar Acem Ali Camii karşısındaki bu türbede örümcek ağı tutmadığı için bu isim takılmıştır. Türbenin ve hazirenin restorasyonu Fatih Belediyesi Kültürel Miras Müdürlüğü tarafından 2023 yılında tamamlandı. Türbe yanında bulunan hazirede başlıklı ve başlıksız, çoğu kitabeli olmak üzere çeşitli formlarda kabirler yer almaktadır. 

 KAYNAK:

 https://www.instagram.com/reel/CzEmAq-iOiZ/?utm_source=ig_web_copy_link

https://www.fatih.bel.tr/tr/main/news/orumceksiz-dede-turbesi-ve-haziresi-restore-e/4039

 https://www.facebook.com/FatihBelediye/posts/1549203975185962/?locale=is_IS&paipv=0&eav=AfatHACpJhU5jFoUp9y5ZmfZkHDEDTMgYjD32DU17rXr02sRXBHsWJcJuTrVe65Ptps