Sadece "Cuma" günleri ibadet yapılan kilise

Ayvansaray’da Damataşı, Kuyu ve Marul Sokaklarının çevrelediği alandadır. Bu Ayazma’nın en önemli özelliği dünyada Pazar günü ayinini Cuma günü yapan tek Hıristiyan Kilisesi olmasıdır. Bu özellik 1400 yıl önceki bir efsaneye dayanmaktadır.

MS 2.YY da Orta Asya’da adı duyulmaya başlayan Avarlar 6.YY da Bizans ordularını defalarca yenilgiye uğratmış, Kafkasya’dan Macaristan’a kadar geniş bir bölgede güçlü bir devlet olmuşlar, ancak İstanbul’u MS 617 ve MS 626 yıllarında iki defa kuşatmalarına rağmen sonuç alamamışlardır.
Efsaneye göre son kuşatmada, bir cuma günü, İstanbul tam teslim olacakken gökyüzünde Meryem Ana görünmüş, sonrasında fırtına yağmur sel gibi çok ciddi tabiat olayları sonucunda Avar orduları başarısız olmuş, kuşatmayı bitirmişler ve İstanbul işgalden kurtulmuştur. Bu olaydan sonra Cuma günü, Panayia Vlaherna Ayazması cemaati tarafından kutsal gün olarak ilan edilmiş ve Pazar ayinleri Cuma günleri yapılmaya başlanmıştır.

Bu gelenek günümüzde de halen devam ettirilmektedir.

Yüksek duvarlarla sokaktan ayrılmış olan avlunun içindedir. Buradaki ilk kilise İmparator Markianus (450-457)’un karısı Pulheria tarafından yapımına başlatılmış ve I. Leon (457-474) zamanında tamamlanmıştır. İçerisinde, Meryem’in elbisesi olduğu ileri sürülen Filistin’den getirilmiş bir “Moforion” bulunuyordu. I.İustinus (518-527) tarafından genişletilmiş,III. Romanos (1028-1034) de tekrar elden geçirilmiştir. 1070’de yanan kiliseyi IV Romanos (1068-1071) tekrar yeni baştan yaptırmıştır.

XI.Yüzyılda dini işlevinin yanı sıra İmparatorluğun idari işlerinin de yürütüldüğü bir merkez olmuştur. Komnenoslar döneminde buradaki saray kompleksinin içine alınmışsa da çıkan bir yangında tahrip olmuştur. Onarımdan bir süre sonra 1434’de tekrar yanmış ve bir daha tamir edilmemiştir. Hatta 1545’de buraya gelen Pierre Gilles kilisenin arsası üzerinde çingenelerin yaşadığını yazmaktadır. 1860’a kadar arsa durumunda bulunan arsa üzerine buğünkü kilise inşa edilmiştir. İçerideki kitabesinde 13 Ocak 1860’da ibadete açıldığı yazılıdır. 6-7 Eylül 1955 deki olaylarda tahrip edilen kilise İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü tarafından Y.Mimar Süreyya Yücel’in kontrolluğunda yenilenmiştir.

Kapalı yunan haçı planında olan kilisenin apsis’i dışarıya dört köşe çıkıntı ile açılmaktadır. Orta mekanın üzerini sekizgen yüksek kasnaklı bir kubbe örter. Diğer yerlerin üst örtüsü kiremit kaplı kırma çatıdır . Naos bir basamakla yükselen beş cepheli apsis ile nihayetlenir. Burada gümüş çerçeve içindeki kucağında çocuk İsa’yı taşıyan Meryem ikonası İstanbul’daki Rum kiliselerindeki en eski ikonadır. Çan kulesi avluda demir iskelet üzerine asılmış bir çandan ibaret olup çok basittir. Kilisenin yan tarafında küçük bir Ayazma vardır.
ÖNEMLİ NOT:  Kilisenin Ayazmasında bulunan mermerin üzerinde Palindrom bir yazı vardır. Bilindiği gibi Palindromlar düzden ve tersten bakıldığında aynı şekilde okunur ve bir kelime, deyim, sayı ya da cümle olabilir.Burada yazan yazıda ise çok güzel bir cümle yazmaktadır:
SADECE YÜZÜNÜ DEĞİL GÜNAHLARINI DA YIKA” 
Kaynak: http://hagiabyzantion.blogspot.com.tr/2011/11/panagia-vlaherna-ayazmas-kilisesi.html