Ölen padişahların elbiseleri neden kesilirdi?

Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu

Sevgili İstanbul severler,  yine farklı bir konuya bugün temas edeceğiz. Acaba, neden, ölen Padişahların elbiselerinin kolları kesik kesikti ? Neden Topkapı Sarayı’nda bulunan Padişah’lara ait elbiselerin hep kolları ve boyunları kesik oluyordu? İşte bu konuyu, sizin için araştırdık ve merakınızı giderecek kaynaklara ulaştık.

YIKANMADAN ÖNCE ELBİSE KESİLİYOR
Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet önünde bulunan ve yerden 2 metre kadar yükseklikte bulunan Gasiltaşı’na vefat eden padişah edepli bir şekilde konur.

Vefat eden padişahın o an üzerinde bulunan kaftanı padişahın kafasından çıkartılmaz ya da çekiştirilmezdi. Sebebi ise yeni padişah tahta geçene kadar hala padişahlığı ve halifeliği devam ettirdiğine inanıldığı için saygıdan kusur edilmezdi. İşte bu yüzden kaftanın omuzdan itibaren kolları makasla kesilir üzerindeki elbiseler öylece çıkarılırdı. Çıkarılan bu kaftan da yine çok sıkı bir koruma altında Topkapı Sarayı’nda koruma altına alınırdı. Amaç hem padişahın hatırasını yad etmek, hem de padişahın elbisesini bir sonraki nesillere aktarmaktı.

CENAZEYİ SARAY İMAMI YIKIYOR
Osmanlı padişahlarının cenaze namazı ve merasimi yine padişahın iznine bağlıydı. Vefat eden padişahın cenazesinden yıkanmasından önce hazırlıklardan sorumlu kişi, Babüssaade ağası vasıtasıyla padişahtan ”Merasim-i lazime ne ise yapılsın!” iznini alırdı. Padişah öldüğü zamandaki elbisesiyle, harem kapısı dışında kurulan gölgelik içinde şeyhülislam, sadrazam, vezirler, yeniçeri ağası, kaptan paşa, kazasker, defterdar, reisülküttab, ocak ağaları ve diğer devlet adamları tarafından görülüp dua edilirdi. Sonra cenaze darüssaade ağasının nezaretinde saray imamı, padişah imamı ve selatin şeyhleri tarafından yıkanırdı. Bu sırada sadrazam Ayasofya, Sultanahmet, Fatih ve Süleymaniye camilerinde sala verilmek üzere bir buyruk gönderirdi. Şehremini ağa ve mimar ağayı da mezarı hazırlamakla görevlendirirdi.

Cenaze yıkandıktan sonra devlet adamları tarafından dua edilip tabutu eller üzerinde Babüssaade önünde hazırlanan musallaya konulurdu. Şeyhülislam tarafından namazı kıldırılırdı. Ancak imamlık yapmasına engel olacak bir mazareti varsa en kıdemli olanı veya Rumeli kazaskeri bu işi yapardı. Bu sırada yeni padişah da Arz Odası’nın kapısı önünde namaza iştirak ederdi. Tabut yine devlet ricalinin elleri üzerinde Ortakapı’ya kapıya kadar getirilirdi. Cenaze alayında Şeyhülislam örfi kavuk ve beyaz kürk giyerdi. Diğer erkan kallavi veya örfi kavuk, mücevveze yani büyük sarık ve divani elbise giyerlerdi.

Devlet erkanı, kapı halkı, ocak ağaları, saray ağaları, başçavuş ve çavuşlar, arabacı, topçu, cebeci, yeniçeri ocakları ve kadılardan oluşan alay cenazenin önünde olmak üzere türbesine kadar gidilirdi. Definden sonra taziye ve dua içeren kısa bir metin darüssaade ağası aracılığıyla padişaha arz edilir ve ardından yeni padişahın hil’at töreni yapılırdı. Osmanlı padişahlarının cenaze merasimlerine halk da büyük rağbet gösterir, padişahın vefatı büyük hüzne sebep olurdu. Türbeleri, halk her zaman ziyaret eder ve duayı eksik etmezlerdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir