Kaşıkçı Elmasının bulunduğu yer müze oldu

Tekfur Sarayı Müzesi Açıldı

İstanbul hikayeleri ile destanları ile ve masalları ile de ünlü bir şehrimiz. Çok bilinen bir hikayemizi hatırlayalım hemen, Topkapı Sarayı’nda bulunan “Kaşıkçı Elması” nerede bulunmuştu? Elbette Tekfur Sarayı’nda işte burası şu anda müze olarak da ziyarete açıldı. Şimdilik ücretsiz.  Hadi bakalım birazcık detay verelim:

ROMA VE BİZANS DÖNEMİNDEN KALAN TEK SARAY
Tekfur Sarayı, İstanbul’da bulunan Blaherne Sarayı kompleksinden günümüze kalan tek saray. İstanbul’da, Fatih İlçesi sınırları içerisinde kalan Edirnekapı semtinde; kara surlarına bitişik olarak inşa edilmiş, konum olarak Edirnekapı ve Eğrikapı arasında kalan kalın duvarlı saray “Tekfur Sarayı” olarak isimlendirilir.

SARAY HAYVANAT BAHÇESİ OLUYOR
Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethedilmesinden sonra “Tekfur Sarayı”, on yedinci yüzyılın sonlarına kadar metruk şekilde kalmıştır. On yedinci asrın sonlarında ise Tekfur Sarayı’na hayvanat bahçesi kurulmuştur. İstanbul şehrine gezgin olarak gelen John Sanderson’un rivayetine göre ise kendinden kırk yıl evvel gelen Ogier Ghiselin de Busbecq, buradaki hayvanat bahçesinde bulunan zürafayı görmek istemiş fakat zürafa birkaç gün önce öldüğünden dolayı dünyada hiçbir ülkede göremediği bu canlıyı görmek ve merakını gidermek için zürafanın mezarını kazdırmak sureti ile merakını nihayetlendirmiştir.

EN NADİDE ÇİNİLER BURADA ÜRETİLİYORDU?
On sekizinci yüzyıl başlarında seramik atölyesi olarak kullanılan “Tekfur Sarayı”, on dokuzuncu yüzyıl ortalarından itibaren cam ve cam ürünleri imalathanesine dönüştürülmüştür. Dünyaca ünlü “kaşıkçı elması” ise “Tekfur Sarayı”nın çöplüğünde bulunmuştur. Edirnekapı’da bulunan Tekfur Sarayı, Blaherna Sarayı (Blakhernai Sarayı) kompleksinin parçalarından biridir ve klasik Roma saray yapısının İstanbul’daki tek örneğidir.  Kadim sarayın çatısının 17.yy’da bir fırtınada uçtuğu bilinmektedir. Sarayın; fil ahırı, hayvanat bahçesi, seramik fabrikası, çini atölyesi (çiniler 3.Ahmet çeşmesi süslemelerinde kullanılmış) ve şişhane (cam üretim yeri) olarak kullanıldığına dair bilgiler mevcuttur.
TEKFUR SARAYI MÜZE OLARAK AÇILDI
Uzun bir tadilat sürecinden sonra Tekfur Sarayı halkın ziyaretine açıldı. Müze hakkında bilgi veren Arkeolog Prof. Dr. Sümer Atasoy,  özgün mimarisini bozmadan evrensel kurallara uygun olarak malzemeler kullanılıp üretildiğini dile getirdi. Prof. Dr. Sümer Atasoy, “Sarayı farklı şekillerde değerlendirelim hatta otel yapalım gibi pek çok tartışmalar yapıldı. Sonunda buranın bir müze olarak kullanılması fikri ağır bastı ve yapıldı. Ki iyi oldu. Çünkü 1993 yılından 2001 yılına kadar burada yapılan kazılarda ilk defa çini atölyesinin ve cam atölyesinin varlığı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla burada hem bina hem de buradan çıkan eserler önemlidir” cümlelerine yer verdi.
TEKFUR SARAYI MÜZESİ
Tekfur Sarayının müze olarak kullanılması için 18 Mayıs 2017 tarihinde yeniden ihalesi yapıldı. Bu kapsamda da giriş bloğu yapıları, cam cepheli asansör kulesi, avlu binaları ve saray yapısı içinde bulunan eserlerin sergileneceği vitrin imalatları ile yapıya kısmi restorasyon müdahale işlemleri tamamlandı. Şu anda teşhir/tanzim çalışmaları tamamlanmakta olan müzenin restore edilerek müze olarak kullanılacak saray yapısı ve alanları bölümleri şu şekildedir:

SARAY YAPISI GİRİŞ KAT: 168,63 METREKARE
Çini Fırınları Kazıları
Tekfur Sarayı Restorasyon Aşamaları
Mozaik ve Sütun Kalıntıları

SARAY YAPISI 1’İNCİ KAT: 205,16 METREKARE
Çini Yapımı
Çini Fırın ve Atölye Malzemeleri
Tekfur Sarayı Cam Atölyesi
Tekfur Sarayı Fırınlarında Üretilen Çömlek Örnekleri
Tekfur Sarayı Fırınlarında Üretilen Eyüp Çömlekleri
Bizans ve Osmanlı Döneminde Tekfur Sarayı
Tekfur Sarayında Günlük Yaşam
SARAY YAPISI 2. KAT: 211,56 METREKARE
Tekfur Çinileri Üzerinde Kullanılan Motifler
Tekfur Çinilerinin Türkiye ve Yurtdışında Bulunan Örnekleri
Tekfur Çinilerinin Özellikleri ve Örnekleri

 

Kaynak: http://www.tarihiistanbul.com/tekfur-sarayi/