Kanserin caresini sanki mezar taşına yazmış…

Edirnekapı Şehitliğinde kimler yok ki, şairler, yazarlar, siyasetçiler, sanatçılar ve şehitlerimiz tabi ki… Edirnekapı Şehitliğini gezerken mezar taşındaki bir yazı dikkatimi çekti.

Şöyle yazıyordu:
“Haydarpaşa Tıp Fakültesi Teşrihi Marazi. Müderrisi Profesör Doktor Hamdi Suat. Bu taş sade bir hayatı, yorulmaz bir sayi örtüyor.”
Kanser alanında birçok başarılı çalışmalara imza atmış olan merhum Hocamız belki de aslında kansere yakalanmamanın caresini mezar taşına yazmış ne dersiniz? Yani, sade bir hayat ve yorulmaz bir gayret ile yola devam.
Sonuç olarak, “Hamdi Suat Aknar, daima düşünen, az konuşan, iddiasız, bilimsel amaçla çalışan, özverili bir hoca idi.” Prof. Dr. Hamdi Suat Aknar, İstanbul Darulfünun Tıp Fakültesi’nde görevde kaldığı 26 yıl içinde (1907-1933) yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Ayrıca bilimsel çalışmalar ve kitaplar yazdı.
İşte detaylı bilgiler: 

Prof. Dr. Hamdi Suat Aknar, (d. 1873, Harput(Koru Köyü-Arapgir-Malatya) – ö. 1936, İstanbul), hekim, Türkiye’de patolojinin kurucusu.

Hamdi Suat Aknar, 1899 yılında “Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane”yi bitirdikten sonra 1899 – 1900 yılları arasında Gülhane Tatbikat Hastanesi, Teşrih-i Marazi Laboratuvarı’nda çalıştıkmasının ardından, 1900 – 1904 yıllarında Almanya’da eğitim gördü. 1904’te yeniden Gülhane’de çalışmaya başlayan Prof. Hamdi Suat Aknar, 1906 yılında “Mülki Tıbbiye Okulu”‘nda çalışmaya başladı. 1907 yılında bu iki okulun birleştirilerek Haydarpaşa Askeri Tıp Fakültesi’nin oluşturulmasıyla, burada patoloji bölümünü kurarak Anatomi dersleri verdi. 1909’da Darülfünun Tıp fakültesinde dersler vererek hekimlik yapmaya başladı.1912 yılında Balkan Savaşı, 1915’te de Kafkas Cephesi’nde Türk Kızılay’ı ve ordu adına doktorluk yaparak, aynı süreçte tifüs hastalığıyla savaştı. 1929 yılında toplanan 3. Milli Tıp Kongresinde verdiği teklif kabul edilen Aknar, 1933 yılında “Kanser Mücadele ve Taharri Cemiyeti”ni kurarak, bugünkü Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu‘nun temellerini attı. 1933 yılından 1936 yılında kadar Vakıf Gureba Hastanesi’nde görev yaptı. 1930 yılında Bakü, 1933’te Madrid’te toplanan uluslararası kongrelerde Türkiye’yi temsil etti.

Aynı yıl (1933) Üniversite Reformu adı altında girişilen büyük tasfiye hareketinde, üniversiteden kovulan 92 öğretim üyesinden biri de Hamdi Suat Aknar’dır. (O tarihte Türkiye’de sadece 151 öğretim üyesi olup, bunlardan 92 si üniversiteden uzaklaştırılmıştı).

Hastalardan tahlil amaçlı alınan parçaların korunması için bir eriyik hazırlayan Aknar’ın bu buluşu, “Hamdi Eriyiği” adıyla Türkiye dışında da kullanıldı. Kanser konusunda yoğun deneysel çalışmalar ve araştırmalar yaparak,


İki kitap yazan Aknar, bu kitapların 1929 ve 1930 da 4. baskılarını latin harfleri ile bastırarak, kitaplarını latin harfleri ile yayınlayan ilk üniversite eğitmeni olmuştur. Limofit dokudaki retikuloendotel kökenli tümörü ilk kez tanıtan Hamdi Suat, “Alman Patoloji Cemiyetinin” ilk Türk üyesi olup, “Acta Cancrologica” dergisinin yayın kuruluna seçilmiştir. Kürsüsüne ilk kez kadın asistan doktoru kabul eden bilim adamı olarak da bilinen Prof. Aknar, ölümünden sonra 1974 yılında TÜBİTAK tarafından hizmet ödülüne layık görüldü.
Hamdi Suat Aknar, 1933’de “Kanserle Mücadele ve Taharri Cemiyeti“ kurdu fakat yaşamadı. Öğrencilerinden Prof. Dr. F. Perihan Çambel (Resim 10,11), Hamdi Suat Aknar’ın “idealini” yaşatmak için, 56 arkadaşının gönüllü ve azimli uğraşları ile; 18 Şubat 1947’de Ankara’da “TÜRK KANSER ARAŞTIRMA VE SAVAŞ KURUMU”’nu resmen kurdu. Kitaplarını Latin harfleri ile yayınlayan ilk İstanbul Darulfünunu (Üniversite) hocasıdır.