İstanbul’da "gemi" şeklinde yapılan tek cami

Mimar Sinan yaptığı eserlerde taklit ve tekrara düşmeyen bir yapısı vardı. Piyale Paşa Semtinde ise farklı ve ilginç bir camii daha yaptı. Bu caminin en büyük özelliği ise “gemi şeklinde” olmasıydı.

İşte detaylı bilgiler:

Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu 

Piyale Paşa Camii İstanbul’un Kasımpaşa semtinde bulunan ilginç camidir. Bu çok sütunlu Mimar Sinan anıtı, 6 kubbeli ve dikdörtgen plandadır. 1573 yılında Denizci Piyale Paşa tarafından Mimar Sinan’a gemi şeklinde inşa ettirilen Piyale Paşa Camiinin ortasındaki iki büyük sütuna dayanan kubbelerin ağırlığı duvarlardaki yan direklerle temele iner. Caminin üç tarafı kemer ve tonozludur, minaresi bunların üzerindedir.Banisi Piyale Paşa türbesi mihrap tarafındadır. Mihrap çinileri sanat eseri olan camilerdendir.

 

CAMİNİN ORTASINDA MİNARE OLUR MU?

Kaptan-ı Derya Mehmet Piyale Paşa, kırsal bir kesimi yerleşime açmak amacıyla camiyi Kasımpaşa’da yaptırmaya karar verir. Mimar Sinan’dan ‘gemiye benzeyen cami’ yapmasını ister. Bir de caminin ortasına bir minare… Bu minare, geminin yelken direğini temsil edecektir. Hazırlıklar başlar ve 1573’te Piyale Paşa Camii, Mimar Sinan’a yaptırılır. O yıllarda cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, türbe, çarşı, hamam ve sebilden kurulu bir külliye yaptırır ancak günümüze yalnızca cami ve türbe kalır. Yüksekten bakılınca gemiye benzeyen tarihî cami, Türkiye’deki tek ‘paşa camisi’ olma özelliğini taşıyor ayrıca. Peki, Piyale Paşa kim, caminin neden Kasımpaşa’da yapılmasına karar verildi, Mimar Sinan’ın eseri olan bu camiyi diğerlerinden ayıran özellikler neler?

PİYALE PAŞA KİMDİR?
Piyale Paşa, Macar asıllı bir ayakkabıcının oğlu olarak dünyaya gelir ve Tolna’nın fethi sırasında esir edilir. İlerleyen yıllarda da saraya alınır. Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyılda görev yapmış en ünlü denizcilerinden biri olan Piyale Paşa, kaptanıderyalık görevindeyken hizmetlerinden dolayı vezirlik makamına yükselir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında, deniz tecrübesi olmayanların kaptanlık görevine getirilmesi yerine meslekten yetişen birinin bu göreve daha uygun olduğu prensibi tercih ediliyordu. Buna rağmen Piyale Paşa, bu görevi iyi bir şekilde yürütmüş ve Cerbe Deniz Savaşı başta olmak üzere pek çok zaferler kazanmıştır. Gerek kaptanlık görevi sırasında gerekse Kubbealtı veziriyken donanma komutanlığı görevine getirildiği Kıbrıs ve Akdeniz seferinde, deniz tarihinin en önemli kaptan paşalarından biri olduğunu göstermiş.

KASIMPAŞA OSMANLI’DA KÜLTÜR MERKEZİ OLUYOR
Kasımpaşa, İstanbul’un fethinden önce Ayalonka adıyla anılıyordu ve Müslümanların gömüldüğü mezarlık haline getirilmişti. Evliya Çelebi, burada sahabeden bazı kişiler ve onların torunlarının yattığını söylüyor. Fatih Sultan Mehmet’in emriyle imarına başlanan Kasımpaşa, zaman içinde önemli bir kültür merkezi oldu. Cami, mescit, tekke ve dergâhları, çarşı ve sokaklarıyla zamanın önde gelen semtlerinden biri haline geldi. Kanuni Sultan Süleyman zamanında İstanbul’un nüfusunun artması üzerine padişahın emriyle Anadolu fatihi Kasım Paşa, Sakız fatihi Piyale Paşa ile Ferhat Paşa ve Ayas Paşa’nın çalışmalarının bunda payı büyük. Caminin böyle bir dönemde Kasımpaşa’da yapılması da kaçınılmazdı.