Bir cadde, bir cami ve mezarı kayıp bir şeyhülislamın hikâyesi

İstanbul’da hepinizin bildiği bir Sarı güzel caddesi vardır. Fatih İlçesinde Akşemsettin Mah içinde bulunan bu caddeyi herkes “sarı güzel” olarak bilir. Ya da bazıları burayı bir hanım ismi olarak bilirler ama doğrusu öyle değildir. Sarıgüzel aslında bir erkektir ve şeyhülislamdır. Hem de II.Beyazıt ile Yavuz Sultan Selim döneminde yaşamış çok önemli bir şeyhülislamdır. Öyle ki bizzat Padişah Sultan II.Beyazıt ile Şehzade Yavuz Sultan Selim arasında özel elçilik de yapmıştır. Peki,

  • Bu caddenin gerçek adı nedir?
  • Bu önemli şeyhülislam kimdir ve mezarı nerededir?
  • Yayla Kamburu Camii’nin bilinmeyen diğer özelliği nedir?

İşte detaylar:

 CADDENİN GERÇEK İSMİ NEDİR?
Bugün Sarıgüzel caddesi olarak bilinen caddenin gerçek ismi “SARI GÜRZ NÛREDDÎN HAMZA EFENDİ”dir aslında. Sarı Gez, Sarı Gürz, Sarı Gürüz, Sarı Kürz veya Sarı Güz isimleri zamanla Sarıgüzel’e dönüşmüş ve bu ad ile anılmaya başlanmıştır. Peki, kimdir Nureddin Hamza Efendi. “Hanefî mezhebi fıkıh âlimi, Osmanlı kadıaskeri. Aslen Balıkesirlidir. Doğum târihi bilinmemektedir. Babası, Karasili (Balıkesirli) Yûsuf Efendi’dir. Kısa boylu, etine dolgun ve sarı sakallı olduğu için Sarı Gürz, dîn-i İslâma hizmetlerinden dolayı da Nûreddîn lakabı verildi. 927 (m. 1521) senesinde İstanbul’da vefât edip, Fâtih’te Yayla Kambur Mustafa Câmii yakınlarındaki mektebin bahçesine defnedildi.

İKİ PADİŞAH ARASINDA ELÇİLİK GÖREVİ YAPTI
Bursa’da Sultan Yıldırım Bâyezîd Medresesi’ne, daha sonra Edirne Dâr-ül-Hadîs Medresesi’ne, sonra da Sahn-ı semân medreselerinden birine müderris oldu. 917 (m. 1511) senesinde İstanbul kadılığına ta’yin edildi. Bu vazifesi esnasında Sultan Bâyezîd-i veli tarafından Şehzâde Selîm’e gönderildi. Şehzâde Selîm, Trabzon valiliğini taht şehri İstanbul’a uzak bularak, Rumeli’de, serhat boylarında bir sancak verilmesini istemişti. Sarı Gürz Molla Nûreddîn Efendi, Pâdişâh Bâyezîd-i Velî ile Şehzâde Selîm (Yavuz) arasında anlaşma sağlanmasını ve Rumeli’de sancak verilmesini te’min etti. Bilâhare Şehzâde Selîm da’vet edilip, İstanbul’da Osmanlı Pâdişâhı oldu. Yavuz Sultan Selim Hân’ın padişah olmasından sonra, 919 (m. 1513) senesinde Anadolu, 921 (m. 1515) senesinde de Rumeli kadıaskeri oldu. Bir sene sonra kadıaskerlikten ayrılıp, Sahn-ı semân Medresesi müderrisliğine ta’yin edildi. Bir müddet sonra tekrar İstanbul kadılığına getirildi. Vefâtından bir müddet önce emekliye ayrıldı. 927 (m. 1521) senesinde vefât etti.

 

MEZARIN OLDUĞU CAMİ YANDI MEZARI KAYBOLDU
Yayla Kamburu Camii, Kambur Mustafa Camii adlarıyla da bilinmektedir. İskenderpaşa Mahallesi, Sofular Caddesi üzerinde yer almaktadır. Camii üç defa Bağdat valisi olan ve 1665 yılında vefat eden, Kanbur Mustafa Paşa tarafından fevkani olarak Bizans Devri’nden kalma büyük bir sarnıç üzerine inşa edilmiştir. Kareye yakın bir planda, yontma kesme taştan yapılan camii 1918’de çıkan yangında harabe olmuş, yapıya ait kalıntılar da 1945 yılında kaldırılarak parsel, arsa haline gelmiştir. Bu arada caddeye ismini veren Şeyhülislam Nureddin Hamza’nın da mezarı kaybolmuştur.

Kaynak: http://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Islam-Alimleri-Ansiklopedisi/Detay/SARI-GURZ-NUREDDIN-HAMZA-EFENDI/3452

https://islamansiklopedisi.org.tr/sarigorez-nureddin-efendi

İstanbul’da Sarıgüzel Camii ve semtinin adı Sarıgörez’den gelmektedir. Bazı araştırmalarda Sarıgörez adı yanlış olarak Sarı Gürz / Sarı Kürz, Sarı Kerez, Sarı Kez, Sarı Gez şeklinde okunmuştur. Kazasker Muhaşşî Sinan Efendi, Nûreddin Efendi’nin damadı idi. Kaynaklarda hadis ve fıkıh ilminde mütehassıs olup bazı çalışmaları bulunduğu belirtilmektedir.