İşte “İstanbul’un en kısa tren hattı”

Haliç-Karadeniz sahra hattından geriye kalanlar

I.Dünya Savaşı koşullarında şehrin elektriğini sağlayan Silahtarağa Elektrik Fabrikasının kömürsüz, dolayısıyla şehrin elektriksiz kalma tehlikesini bertaraf etmek üzere Ağaçlı ve Çiftalan kömürlerini orman üzerinden Kâğıthane’ye getiren, orijinal adı “Haliç Karadeniz Sahra Hattı” olan Kâğıthane Demiryolu’nun elimizde kalan işte son parçasını yerinde gördük. Bu tarihi hat yeniden inşa edilecek. 1914-1916’da kurulup 1952’de kaldırılan, 1999’da Kağıthane Belediyesi tarafından yeniden keşfedildi.

ÇOK ÖNEMLİ VE TARİHİ BİR GÖREV YAPTI BU HAT
 Haliç-Karadeniz sahra hattı, 1914 yılında İstanbul’da faaliyet gösteren Silahtarağa Elektrik Santrali’yle, şehrin kuzeyindeki linyit ocakları arasında kurulan demiryolu çok önemli ve tarihi bir görevi başarıyla yerine getirdi.  Faaliyete geçtiği ilk dönemlerde Zonguldak’tan çıkartılarak denizyoluyla İstanbul’a getirilen kömürü kullanan Silahtarağa Santrali, Birinci Dünya Savaşı yıllarında kömür temininde sıkıntı yaşamaya başladı. Zonguldak’tan kalkan Şirket-i Hayriye gemileri Karadeniz’de Rus donanması tarafından batırılıyordu. Şehirde elektrik üretilen tek tesisin kömür sıkıntısı yaşaması nedeniyle tüm şehrin elektriksiz kalması söz konusuydu. Bu yüzden işletmeci kuruluş olan Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi en ucuz ve kısa yoldan kömür bulmak için birtakım çareler aramaya başladı. Sonuç olarak günümüzde Eyüp ilçesi sınırları içinde kalan Ağaçlı köyündeki linyit ocaklarından çıkartılan kömürün yeni ihdas edilecek bir dekovil hattıyla santrale getirilmesi yönünde karar alındı. Dönemin etkili isimlerinden Enver Paşa bu işle bizzat ilgilendi. 1 Şubat 1915 tarihinde hattın ilk ayağı olan Silahtarağa-Ağaçlı arası dekovil hattının inşasına başlandı. Hattın yapımını Ayastefanos Şimendifer Alayı ve Çorlu Amele Taburu üstlendi. Hattın ilk ayağı kısa bir sürede bitirilip temmuz ayı içinde hizmete alındı. Ağaçlı kömürleri giderek katlanan elektrik gereksinimine yanıt veremez hâle gelince Çiftalan köyündeki ocaklarla da demiryolu bağlantısı kurulması kararlaştırıldı. Hattın ikinci ayağı için 30 Haziran 1916 tarihinde çalışmalara başlandı. Burası da 20 Aralık 1916 günü hizmete girdi. Hattın günlük kapasitesi sekizer vagonlu yirmi dört çift katardı. Hat üzerinde günde ortalama 960 ton kömür taşınıyordu.

4 İSTASYONLU HAT
Hatta 4 ana istasyonu vardı. Şehre en yakın istasyon 3 + 200 kilometredeki Kâğıthane İstasyonu’ydu. Burada hattın yapılmasından ve işletilmesinden sorumlu komutanlığın merkez binası bulunmaktaydı. Bir diğer istasyon, 19 + 500 kilometredeki Kemerburgaz (o zamanlar Pirgos) istasyonuydu. Kalan iki istasyon ise kömürün çıkartılıp katarlara yüklendiği Çiftalan ve Ağaçlı köylerindeydi. Birinci Dünya Savaşı bitip kömür sevkiyatı olağan düzenine kavuşunca İstanbul’un kuzeyindeki kömür ocakları eski önemlerini yitirmiştir. Hat 1922’de Ticaret Nezareti’ne; Cumhuriyet’in ilanından sonra ise İktisat Vekaleti’ne devredildi. Vekâlet hattın işletmesini iki kez ihaleye çıkardıysa da taliplisi çıkmadığı için hattın Ağaçlı ve Çiftalan köylerindeki istasyonları kapanmış ve trenler artık buraya uğramaz olmuştur. Kâğıthane ve Kemerburgaz istasyonları arasındaki bölüm ise askeriyeye tahsis edilmiş; 1956 yılına değin aralıksız kullanılmıştır.

HATTIN RAYLARI HURDACILARA GİDİYOR
Nihayetinde Silahlı Kuvvetler’in de elde kalan son lokomotif ve vagonları hurdaya çıkarmasıyla hat tümüyle ıskat edilmiş oldu. Kaderine terk edilmiş raylar zamanla toprağa gömüldü. Açıkta kalan bölümler ise hurdacılar tarafından söküldü. Öyle ki, ormanın derinliklerinde bile toprağa gömülmeden kalan raylar sökülmüştür. Hattın geçiş güzergâhı bugün şehir dışında kalan bölgelerde rahatlıkla fark edilebilmektedir. Kilometre taşlarının pek çoğu iyi durumda günümüze ulaşmıştır. Hattın belirli mesafelerinde, ilk koyuldukları yerde hâlen durmaktadırlar.

Hatta kullanılan Alman üretimi lokomotiflerden dünya da yalnızca bir örnek kalmıştır. Bu da Amasya Valiliği İl Özel İdaresi’ne bağlı Eski Çeltek Kömür Madeni bünyesinde sergilenme amaçlı tutulmaktadır.