Bulgaristan’a satılan Osmanlı arşivlerini kurtardı

Muallim Cevdet, O, bir kitapsever, O, bir arşivci ve Osmanlı hayranı

Muallim Cevdet’in Türk kültür hayatına büyük katkıları oldu. Bunlardan en önemlisi Türk arşivciliğinin temellerini atmasıdır. Hayatı boyunca tarihi evrakların ve vesikaların kıymetini savundu. İstanbul Defterdarlığı Hazine Dairesindeki 400 sandık tutarındaki evrakın Bulgaristan’a satıldığını duyması üzerine derhal harekete geçerek Başvekil İsmet İnönü’ye, Türk Tarih Cemiyetine ve Bulgaristan Türk Cemiyetine yazılar yazarak satışı durdurtmak istedi. Ancak 200 balyadan, 51 çuvalını iade ettirebildi. Cevdet’in bu büyük azmi, kararlılığı ve medeni cesareti; resmi evrakların korunmasını emreden bir nizamnamenin hazırlanmasına sebep oldu (1934).

MUALLİM CEVDET KİMDİR?
1883 yılında Bolu’da doğdu. Evkaf memuru Mehmet Said Efendinin oğludur. Dedesi Said Efendi, Niş’te bir tekke şeyhiydi. Ailesi 1877 Harbinden sonra Bolu’ya göçmüş ve Cevdet orada doğmuştu. Muallim Cevdet, ilk ve ortaokulu Bolu’da, liseyi Kastamonu’da bitirdi. Bilahare İstanbul’a gelerek Darulmuallimin-i Aliye Edebiyat Şubesini birincilikle bitirdi. Bir müddet İstanbul Hukuk Mektebine gitti; daha sonra yatılı olarak İstanbul Erkek Muallim Mektebine girdi. Darüşşafaka, Robert Koleji ve Şemsülmekatib gibi özel okullarda öğretmenlik yaptı. Arapça, Farsça, Fransızca ve Almanca’yı kendi gayretiyle öğrendi. Arkadaşlarıyla Bakü’de bulunduğu sırada, bir öğretmen okulu açarak, Türk-İslam maarifinin gelişmesine hizmet etti (1907). Burada Rusça ve Latince’yi öğrendi. Ahmet Ağaoğlu’nun gazetesinde, Türk milliyetçiliği konusunda yazılar yazdı. Pedagoji ve tarih araştırmaları yaptığı sırada, Rus hükümeti tarafından sınırdışı edilince İstanbul’a döndü (1908).

SIK SIK GÖREV YERİ DEĞİŞTİRİLDİ
İkinci Meşrutiyet döneminde çeşitli okullarda ders verdi. Darülmuallimin’de pedagoji hocalığına başladı. Robert Kolejinde Türk dili ve tarihi, İstanbul Erkek Lisesinde din dersleri öğretmenliğine getirildi (1925). Erenköy Kız Lisesinde Farsça, İstanbul Erkek Muallim Mektebi ve Gelenbevi Ortaokulunda tarih ve coğrafya öğretmenliği yaptı. Sebepsiz sık sık görev değişikliği sağlığının bozulmasına yol açtı. Üzüntüsünden hastalandı ve iki yıl derslere devam edemedi. Raporunun bitiminde Başbakanlık Tarih Evrakı İnceleme Kurulu ile İstanbul Kütüphaneleri Tasnif Heyeti reisliğinde bulundu. Üç ay hasta yürüttüğü görevine daha sonra gidemedi. Maaşı kesildi ve işten çıkarıldı. Hastalığı arttı. 1935 yılında 52 yaşındayken İstanbul’da vefat etti.

KAZANCINI VE HAYATINI KİTAPLARA ADADI
Muallim Cevdet hiç evlenmedi; kazancını kitaplarına ve ömrünü mesleğine verdi. Her haliyle tam bir medeni şarklı idi. Doğu ve batı kültürüne aşina idi. Birçok fikir adamının eserlerini incelemiş, istifade etmiştir. Cevdet’in milli ve dini yönü ağır basardı. Milliyetin teşekkülünde dinin en büyük unsur olduğuna inanırdı. Robert Kolejinde öğretmenlik yaptığı sırada, Türk ve Müslüman öğrencilerin kiliseye götürülerek dini ayinlerin ve duaların öğretilmesine karşı çıktı. Müslüman öğrencilerin kiliseye gitmesine mani oldu. Onlara dini, ahlaki ve tarihi dersler verdi.